08 Ağustos 2009

Kenan in Da House !!



Öncelikle alakasız olacak ama yukarıdaki resmi pek beğendim.Slim-fit takımları ve bu tarzı zaten severim.Pek yakışmış,pek güzel olmuş Kenan'a.Haftanın şıkı seçiyorum onu.

Neyse konuya girelim;

7 Ağustos gecesi yani bu yazıyı yazdığım sırada dün,Babylon Alaçatı'da muhteşem bir Kenan Doğulu konseri vardı.Şimdiye kadar gittiğim konserler içinde en çok eğlendiğim ve en çok yorulduğum konserlerden biriydi.

Kenan Doğulu diye gittik, Bora Uzer'dir, adını bilmediğimiz zenci bi arkadaştır, ne bileyim İlhan Erşahin'dir bir sürü konuk sanatçı çıkardı sahneye.Bir ara bi amca gitarını almış, MJ'in ünlü Billy Jean'ıyla solo atıyordu.Baya güzeldi.Keşke Bora Uzer "Aramızda Bir Gerginlik mi Var?"ı da söyleseydi..

Çalınan parçalar ilk başta yeni albüm ağırlıklı olsa da, "Sımsıkı" ya,"Roma'yı da Yakarım"a kadar uzanan geniiiiş bir nostalji repertuarına da sahipti.Ki benim en çok eğlendiğim kısımları da onlardı.
Konser 3,5-4 saat kadar sürdü.Kenan Doğulu totalde 5 kez falan hadi iyi geceler diyip gidemedikten sonra ve konseri bitirdikten sonra arkasından çıkıp 2-3 parça daha söylediği bis eninde sonunda bittiğinde zıplayıp dans etmekten ayaklar haşat,bağıra çağıra şarkı söylemekten sesler çatallı,ayakta durmaktan dizler titrer haldeydik.

Oturacak bir yer bulup biraz dinlendikten ve kalabalık hafifledikten sonra geri dönmeye karar verdik.Tabi o saatte Babylon Alaçatı'dan insanlığın yerleşke olarak belirlediği bilimum beldelere gidebilen bir taksi bulamamamız da bizi ayrıca mutlu etti.Neyse eninde sonunda zor da olsa bir adet normal taksi bulduk,korsan taksilere binmek zorunda kalmadığımız için tenhalıkta bayıltılıp böbrekleri sökülmekten kurtardık.
(Evet bazen kendime engel olamayıp düşünüyorum neden böyle süper komplo teorileri kurabilen arkadaşlarım var diye..)

Sevgili okuyucalrımın merak edeceğini düşünerek paylaşımcı ve imrendirici gazetecilik adına hemen kendi ellerimizle çektiğimiz konser fotosunu paylaşayım:
(Cep telefonuyla çekilmiş bir foto,über netlik beklemeyin tabii..5MPle anca bu kadar..)


Gözlemler:

1-Babylon Alaçatı ebesinin nikahında bir yer,dolayısıyla taksiye sağlam para veriliyor.12'den önce Sheraton-Babylon 22TL,12'den sonra Babylon-Alaçatı 30TL
2-Taksi bulmak işkence.Taksiyle gidip dönme planlarınız varsa önceden numaralarını alın.Orda taksi kesin vardır falan demeyin yalan o.
3-Hatta düşündüm de,siz en iyisi arabası olan bir arkadaşınızı kafalayın da sizinle beraber gelsin dönsün.İşkence resmen taksi olayı.
4-Babylon'daki konserlerin biletleri Biletix'ten de alınabiliyor.
5-Konserden sonra Babylon'da bi numara yok.Atlayın gidin,"Aman yorulduk oturalım şurda" moduna girerseniz kalırsınız orda direk.
6-Babylon Alaçatı'nın kapısında 15 yaş altı giremez falan gibi bir kural konmalı.(Nolur ya..)
7-Tüm o manyakça danslardan sonra Alaçatı'daki Kumrucu Hikmet için kesinlikle +rep."Çılgın" yiyin.

05 Ağustos 2009

Gömlek Fanfictionu


Embrace me Cutie!!


Biliyorsunuz lisede herkes ayrılırken herkes beyaz okul gömleğini getirir ve insanlardan üstüne bir iki bişey yazmasını ister.İyi dilekler,"Bu kalbin kadar temiz gömleğin yakasının bi kenarını bana ayırdığın için seni ne kadar sevsem az"tarzında cümleler falan..
Benimse hayatımda normal insan sayısının ziyadesiyle az olduğu gerçeğini ve vampirlere olan dayanılmaz "Uuuuu çoooook seksii.."ifademi göz alarak,gömleğim sevgili üvey ama bir o kadar da öz kızkardeşlerim Raist ve Bupu'mun(Oh how much I love you..)yazdığı bir fanfictiona ev sahipliği yaptı.
Yıllar sonra Ece'nin tarih öncesinden kalma blogumda tesadüfen bulduğu bu fanfictionun yok olup gitmesine izin veremezdim.
İşte kendisi aşağıda =)
-----

Soğuk bir kış gecesiydi,Ahenk L.A. sokaklarında,gönlünü ısıtma amacıyla dolaşıyordu.Birden karşısında bir adam belirdi.O anlayamadan siyahlı adamın soğuk dudaklarını boynunda hissetti.Kanının damla damla akıp gittiğini hissederken,ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide,Ahenk'in tek düşündüğü ''Vampir!!'' olduğu idi.'

Ahenk şuurunu kaybederken bile bunu düşünmekteydi,yakışıklı vampir birden geri çekildi..Ahenk'in çikolata kahverengi gözleri büyük umutlarla açıldı.''Lütfen'' dedi ''Çok uzun zamandır bu anı bekledim,beni de al..!!'' ''Beni de al?'' diye eğlenerek sordu vampir.''Vampir olmak istiyorum,n'olur?''Ahenk'in gözlerinden yaşlar süzülüyordu.Vampir Ahenk'in çikolata gözlerinde eriyip giderken Ahenk'in boynundaki taze yaraları okşadı.

Vampir kendi bileğini keserek Ahenk'e uzattı:''Sonsuzluk için içmelisin..''Ahenk,vampir onu durdurana kadar içti,başını kaldırdığında o güzelim çikolata renkli gözleri ''alışılmadık(!)'' bir yeşile dönmüştü,içtiği kanın etkisiyle hala sıcaktı.

''Beslenmelisin''dedi vampir ve Ahenk'in elini tutarak onu gecenin karanlığına sürükledi.(*Ahenk's POV:Tanrım elimi tuttu..hehehehehe...)


--Lestat'ın Malikanesi--

Ahenk'e inanılmaz tanıdık gelen malikanede vampir konuşmaya başladı.''Ben Lestat de Lioncourt,18.yy.'da ebedi hayatıma başladım,efsaneler ya da hikayeler duymuş olabilirsin ama şu an yaşadıkların onlardan biraz farklı olacak,yaşadıkların gerçek olacak..''(*Ahenk's POV:Aman Tanrım!!Le..Le..Lestat!!Stu'dan bile tatlıymış,of ya şu taşşşlığa bak,Lestat,canııım*)

''Seninle birçoklarından yakın olacağız,benim kanım senin,senin kanınsa benim damarlarımda dolaşıyor..(PS:Lover&Lover,Father&Daughter)''Bu büyüleyici sözlerin etkisine kapılan Ahenk ''Gözlerim acıyor.'' dedi(Çünkü onları hiç kullanmadın''dedi Neo.)

Lestat,''Ah'' dedi,''Senin güneşin doğuşundan bu kadar fazla etkileneceğini unutmuşum.Şimdi,senin için bir tabut alana kadar benimkinde dinleniriz.''(Ahenk's POV:Tamam canım yeter ki iste yani sen =) ) Lestat onu tabuta doğru götürdü,tabutun kapağı kapandığında Ahenk'in düşündüğü tek şey onunla olmak ve...onunla olmaktı açıkçası



Written by: Raist&Bupu


Girls,I cannot really express how I love you..I really do =)

03 Ağustos 2009

My Only Love Sprung From My Only Hate!

Bir nedenden bu muhteşem öykü aklıma geldi dün akşam.Avni Akyol'da okurken 2 ayda bir izlerdik video kasetlerden bu filmi.Ben de dayanamadım uyanınca tam metnini okudum ve burada prologue'u paylaşmak istedim.Resim olarakta filmin en hoşuma giden sahnesini koydum.Film imdb de 6.9/10 almış olsa da bu onun hayatıma damga vuran filmlerden biri olduğu gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor.Bir de kıskançlık yapmıyorum ama Juliet'i daha hoş bir kız oynasaydı ne güzel olurdu...
Imdb için tık burası.

Neyse resme dönelim.İzleyenler hatırlar bu sahneyi,kıyafet balosunda bayan ve erkek tuvaletlerine giden koridorda yolu ikiye ayıran ortadaki akvaryumdan Romeo'nun Juliet'i izlediği sahne..Bu sahnenin özelliği ne diye soracak olursanız,sadece Romeo'nun gözlerindeki meraklı beğeni derim ben.Herşeyin başladığı an bu andı bence.

Öğretmenlerime sesleniyorum "Allahım ilkokuldan beri bir genç kızın beynini bu derece yıkadınız ya,yükselen ideallerimi nasıl karşılayacağımı da siz söyleyin bi zahmet.. "=P

Prologue:

Two households, both alike in dignity,
in fair verona, where we lay our scene,
from ancient grudge break to new mutiny,
where civil blood makes civil hands unclean.
from forth the fatal loins of these two foes
a pair of star-cross'd lovers take their life;
whole misadventured piteous overthrows
do with their death bury their parents' strife.
the fearful passage of their death-mark'd love,
and the continuance of their parents' rage,
which, but their children's end, nought could remove,
is now the two hours' traffic of our stage;
the which if you with patient ears attend,
what here shall miss, our toil shall strive to mend.