08 Mayıs 2010

Taşınmak


Yakın zaman içinde oturduğumuz şehir içinde başka bir eve taşındık.Yeni evimizi ailemin "nirvanaya ulaşma" girişimi olarak algılaması sonucu yeni bir dekorasyon faaliyeti ile ev ile beraber çoğu eşya da yeniden alındı.
Eski evimiz şu anda yarı dolu-yarı boş,hafiften bir depo havasında ama kapıdan girdiğimde hala "evim" olan,sıcaklığını koruyan bir yer.Yeni ev okuluma çok çok uzak olduğundan arada bir kalıyorum hala orada.Kısacası 4 duvardan çok daha fazla şey var.Yani manevi bakımdan kastetmiyorum,bir sürü eşyam da var =)

Neyse konu doğduğum ve büyüdüğüm evden taşınmanın bende yarattığı psikolojik travma değil o yüzden bu kısmı kısa kesiyorum.

Taşınma çok değişik bir işmiş bunu anladım.Hele ki eski ev de kira vs. değilse ve bir anda değil de yavaş yavaş taşınılıyorsa taşınma işlemi baya bir uzun sürüyor.Önce bir iki kıyafet getiriyorsunuz,sonra bir gün bişeyleri küçük bir çantaya doldurup getiriyorsunuz,yarın bir gün aldığınız bir t-shirtü direk yeni evin yeni dolabına asıyorsunuz ve yeni evde uyuduğunuz ilk gün misafirlikte gibi hissederken,1. ayda "ev" gibi hissettirmese de normal karşılıyorsunuz.
Ha tabii tüm ailenin ve sağdan soldan tanıdık eş dostun eve adeta akın etmesini kesinlikle anlatmam gerek.O nasıl bir meraktır allah aşkına.Önce sizi yolda görüp/telefondan arayıp bir denk getirirler:

"-Taşınmışsınız en sonunda hayırlı olsuuun.
-Eee...evet teşekkürler.Çok yorulduk ama az çok hallettik sayılır.Bir kaç iş daha var işte evde..Anca bitti ustaların pis işleri,şimdi temizliktir,yerleşmedir....
-Heh heh tatlı işler bunlar canıım..Yeni ev ne güzel.
-Hıı evet güzel bişi sonuçta.
-Gelelim diyoruz biz size hayırlı olsuna o zaman.(Hayırlı olsuna gelmek?Evi deli gibi merak ediyorum,zaten dünyada başka işim gücüm yok sanırım demiyor da.)
-Tabii uygun bir zamanda buyrun gelin de,şu aralar ev biraz karışık,daha yerleşemedik tam(kibar erteleyiş.)

İşta tam bu kısımda muhattabınız olan insanın gerçek yüzünü görürsünüz.
Versiyon 1:-*direk atlamaca* Ay biz yabancı mıyız canııım.olur böyle şeyler yeni evde. Geliyoruz o zaman gelecek cumartesi akşam bir çaya. Hah hay görüşürüüz. (la havle...zorla geliyor ya.)
Versiyon 2:-Haklısınız tabii..Tamam o zaman siz bir yerleşin de,kaçmıyor ya.Bir şey lazım olursa çekinmeyin arayın. (Canım benim bakın nasıl da laftan anladı hemen.)

Neyse allahtan bu kısmı az çok geçtik.Evde ilk gecelediğimiz günün ertesi günü çaya gelen mi dersiniz,daha eski evde kalırken "Hadi artık taşının da oturmaya gelelim.Sizin siteyi çok merak ettik biz." diye
direk yüzsüzce atlayan ve şaka yapmayan,gayet ciddi olan mı dersiniz.Şaka gibi vaziyetler.

Tabii "Uygun olduğunuz bir zaman gelmek istiyoruz." diyen,bizden davet bekleyen,bunu haftada 5 kere imalı imalı söylemeyenve üstelemeyen ama uygun olup olmadığımıza aldırmayan bir çok garip insanatı ağırlamaktan bir türlü çağıramadığımız bir kaç düşünceli eş dost akrabayı tenzih ediyorum.

Sonuçta taşınmayı başardık mı? Başardık. Şimdi sırada 2. yüzsüzler var ki bunlar aslında ilk kısımda anlattığım kendilerini zorla eve sokanlarla bir kaç istisna dışında aynı kişiler.

Yüzsüz oldukları kadar akbabalar da,hatta çoğu bir de yakın akraba da.

Bu kişiler yeni evimize bir şekilde geldi.Evin her tarafını gezdi.Dolapların içine bile,"Ay ne güzel yapmış marangooz.Çekmecesi de var mı. vs." bahanesiyle baktı.(la havle x2 ) ve meraklılar ya, malum soruyu da sordular.
-E sizin diğer ev ne olacak?
-Kiraya filan veririz herhalde.Ahenk orayı bazen sınav dönemlerinde veya eve geç geldiğinde burası uzak olduğundan kullanıyor.O yurtdışına gittiğinde düzenleyip kiracı birini ararız diye düşünüyorum.
-Bizim bilmem kimler var onlar taşınmak niyetindeler,ev sahibi çok kira istiyormuş ben onlara demiştim , evi taşıdılar istiyosanız orayı tutun diye.(Hah, başarabilse kira kontratını imzalayacakmış bizden habersiz.)

?????? error veren,dumur olan aile !!!!

-Yok..Biz hemen kiraya vermeyi düşünmüyoruz daha,Ahenk gittikten sonra ancak..Orada eşyalar var zaten.Onları daha kaldırmadık.

Gözler bana kayar.Hiç bir şey denmez ama bakışlarda "Aman sen de neden o evde kalıyosun ki hıh." sözü geçer ve devam ederler.

(Hazır olun en bomba kısım geliyor.)

-Hıı..Tabi,tamam.Bak hah hazır eşya demişken.Siz nasıl olsa koltuk takımını yenilediniz.Ben bizim bilmemkime dedim, zaten koltuklar eski evde boş boş duruyolar ,"onları size verelim" diye.Onlar da "Ay ne güzel" olur dediler.(Şimdi anlaşıldı bu bilmem kimin yıllarca yolda bile karşılaşmadıktan sonra durup dururken geçen bayramda bizi arayıpta 20 dakika telefonda geyik yapmasının nedeni.)Biliyorsunuz siz de ya, durumları hiç yok(durumu olmayan adamlar da maksimum 10 yıllık takımı değiştirmek için 6-7 yıllık takıma göz dikmiş.),sevaptır.

Ailecek errordan errora koşuyoruz bu sırada ve babam olaya el atıyor.

-Yok biz o takımları kullanmayı düşünüyoruz.Olmazsa ben bir tanesini ofise alıcam diğerlerini de koyucaz bi yerlere planlarımız var yani.

-Ya yeni alırsın ofise napıcan kaç yıllık koltuğu.Hem ben söz verdim onlara.
(Bakın nasıl da rahat elin eşyasını dağıtıyor bir de söz vermiş.Allahım sen sabır ver.)

Yakın akraba diye susuyor.Susuyoruz.Ben arka odada ellerimle boğma hareketleri yapıyorum ama biliyorum ki bir densizlik etsem,ki bence o densizlik olmaz,babam bana kızacak misafirler gittikten sonra.

Bunun dışında nerdeyse 20 yıllık ve son 2 yılını arızalarla geçirmiş buzdolabımıza yaklaşık 3 tane talip çıktı ki bu kişilerin 2 sinin zaten daha yeni ve çalışan buzdolapları var ve 2. lazımmış.Hazır bizimki varken alalım demişler.(Aman ne iyi düşünmüşler.)

Ama son bomba eski evin bir nedenden dolayı ziyaret edilmesi sırasında kapıyı açık gören,görüpte içeri dalan,dalıpta anında salona giren ve televizyonu görüpte "Aaa siz bunu yanınızda götürmediniz mi? Bu burada atıl duracağına hadi bunu hemen bana verin de,bir el atın ikimiz bizim eve taşıyalım." diyen apartman yöneticimize aittir.
Gelmiş 70 yaşına adamın derdine bak.
Toprak doyursun gözünü.

Şu devirde yerde kirli çorabını bırakmayacaksın arkadaş.Arkanı dönsen 60 tane talip çıkar 61. de "Bunun sahibi artık istemez bunu, bana da zaten kirli çorap çok lazımdı ki." der alır götürür.Haberiniz olmaz.

Allahım şu insanlara da azıcık akıl fikir ver ne olur.
Amin.

02 Mayıs 2010

İnandık, Oldu !

En çok kulladığım cümlelerden biri "İnanırsak olur bence." İşin güzeli bu lafı lafın gelişi değil,gerçekten inandığımdan söylüyorum.
Her neyse,şu anda evrene öpücükler yollarken kendime çekebildiğim olayların kapasitesine de hayranlık duymaktayım.Ben ki, çırpı bacaklı kızların fanı olmasam da ince bacaklı hatun kişilere imrenme ve kıskançlık dolu bakışlarımı yönelten,çaktırmadan nazarımı değdiren ve "Eskiden kadının etli butlusu makbulmüş,rönesans dönemindeki eserlere bak mesela,tablolarda kadınlar bildiğin koca popolu,bacaklar kafam kadar.Şimdi varsa yoksa iskeletorlar,varsa yoksa şok diyetler.Kadın dediğin etli butlu olur...ühühühü zayıf olmak istiyorum popom kocamaağn,tombikleri sevin yine ühühühü." diyen bir kişiydim.
Ta ki bu güne kadar.

Hayır, bir sabah kalkıp aynaya baktığımda popomun 34 bedene dönüştüğünü farketmedim.(Aslında fena olmaz.hmm..öhöm)Yok öyle bir şey,ama güzellik algısının hızla değiştiğini okudum internet sitelerinde.
Bakınız ne demişler.

"Kalın bacak yeniden moda"
"Kalın bacak moda oldu"

Daha fazla başlık vermeyeyim,siz anladınız ana fikri.

Kalın bacağın yeniden ilgi duyulan,güzel kabul edilen bir özellik olduğuna da seksi bulunan,vücutları takdir edilen,beğenilen bayanları örnek göstererek karar vermişler sanırım.(bkz.Beyonce,Lily Allen,hatta Michelle Obama? :D)

Gayet güzel görünüyo bence burda.

Kadın dediğin etli butlu olucak ekolünün geri gelmesine ne kadar sevinsem azdır =)



Zaman bu tombik bacaklara rağmen daisy duke şortları,mikro minileri giyip dolanma zamanıdır.
Deniz kenarında pareoları çıkartıp kalın bacaklara,büyük kalçalara güneş yüzü gösterme zamanıdır sevgili baldır bacakdaşlarım.
Yürüyün be kim tutar bizi.

Ah evet "beğenilen kadın" resmini göstermişken bu bacağa ve popoya daha detaylı bakalım.
Hemen aşağıda bir önceki fotonun arkadan görünen hali bulunmakta.

Ya evet...Böyle işte.Fecaat.


Bu arada resme bakınca derdim anlaşılmıştır muhtemelen ama,evrenden ikinci ricam selülitlerin "gamze gibi ya çok çekici bence" olarak algılanması,"eöööö ne yivrenç" denmemesi,sevilesi şeyler olarak kabul edilmesinin sağlanması.Çünkü kalın ama selülitsiz bacak sahibi olmak çok çok çok zor bir iş,zaten bu selülit derdi de çok fena bişiy.Bi türlü gitmiyolar filan..Bakın Lily Allen bile o kadar paraya böyle bacaklarla geziyo.
Bir müdahale şart.Onunla da bir ilgileniverirsen çok sevinicem sevgili evren.

O değil de söylemeden geçemiyorum,ben plaja gitmiyorum bundan daha az selülitli bacaklarımla,kadın dünyaca ünlü olup sahnede açıyo selülitleri.Özgüvene geldim,gidemiyorum.Helal sana lily abla.

Not:Resimler perezhilton.com dan alıntıdır./Pics belong to perezhilton.com